8 Marzo 2011 – Roma / 8 Mapta 2012 – Moskova
02 Nisan 2012 // 0 Yorum8 Mart / Dünyayı affet, şimdi değilse ne zaman?
40 Renk Fotoğraf Projesi’nin ”Venedik Karnavalı” gezisinden sonra gruptan ayrılarak, geziyi Floransa ve Roma’ya kadar uzattık. Floransa’dan geldiğimiz trenden indiğimiz 8 Mart tarihinde Roma’daydık. Sürüklediğimiz tekerlekli bavullarla otelin yolunu bulmaya çalışırken, tesadüfen girdiğimiz bir parkta ilerleyen saate karşın yüzlerce kadın vardı… Dünya Kadınlar Günü’nün 100. yıl kutlamaları…
1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. Dünya Kadınlar Günü ertesi yıl 18 Mart’da Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de bir milyondan fazla kişi tarafından gösterilerle kutlandı.
8 Mart 1943’te İtalya’da Mussolini yönetimini hedef alan gösteriler yapan kadınlar 2011 yılında İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin fuhuş skandallarından bıkmış durumdaydı ve: “ Bu sene durum diğer yıllara göre daha trajik, bugün kutlayabileceğimiz hiçbirşey yok.” diyorlardı. 13 Şubat’da “Şimdi değilse, ne zaman?” sloganıyla meydanlara inen kadınlar, “Kadınlar yoksa, kim?” sloganıyla ikinci kez meydanlara çıkmışlardı.. Kadınların protestolarının hedefinde ise parlamentoda kabul edilerek yasallaşması beklenen 30 milyar avro değerindeki, yeni ekonomik önlem paketinde kadınlarla ilgili çalışma hayatında ve emeklilik reformunda yapılacak düzenlemelerin olduğu basında belirtildi.
1919 yılına kadar eski bir Roma kanununun geçerli olduğu bu ülkede, kadın malını yönetecek yetenekte görülmediği için, idare hakkı kocaya verilmişti. Kadın için eşit ise eşit ücret kanunu da ancak 1956 yılında yürürlüğe girdi. İtalya’da kadınlar genellikle aynı pozisyondaki erkeklerle aynı ücret almakta. Beyaz yakalı kadınlara erkeklerle aynı para ödeniyor ama mavi yakalı kadınlar erkeklere göre 1/3 oranında daha az ücret alabiliyorlar.
İtalya’da kadınlara hayatlarındaki erkekler tarafından ya da kadınlar birbirlerine dayanışma içinde olduklarını göstermek sebebiyle sarı mimoza çiçekleri verirler. Bu gelenek 1946’lı yıllara dayanıyor. Sarı mimoza hem ucuz olduğu hem de bu mevsimde çiçek için tercih ediliyor.
Güncelleme 2020: Mimozaların ayrıntılı hikayesi https://twitter.com/Vedaot/status/1236648474424246273?s=19
Aslında parktayken bunların hiçbirini bilmiyordum. Ama 8 Mart’da başka bir ülkede olmak ve o ülkenin kadınlarıyla anlamasam da aynı şeyi söylebileceğimi bilmek, Türkiye’de annemin kadın arkadaşlarıyla geçiremediğim bir 8 Mart gösterisi ya da etkinliğinde bulunamamaktan duydugum sıkıntıyı azaltıyordu. Ki o kadınların hikayesi bambaşka bir konu benim için…
Soldan sağa mor pankart:Quadraro’daki milli jandarma kışlalarında tecavüze uğrayan kadınlarla dayanışma. hardal rengi pankart: şiddetten müzdarip tüm kadınlarla dayanışma. sarı renkli pankart: Bir kadın özgürlüğünün alıkonulmasına razı değildir. mavi renkli pankart: 8 Mart; politik olarak temsil edilemeyen kahramanların günü.
Burda belirtmek istediğim bir şey var o da İtalyanca bilmediğim icin İtalyanca pankartların çevirileri için çaresizce Google Translate’e başvurduğum, ne yazıldığı benim için önemli. Bu yüzden kelime olarak doğru olduklarını düşünsem de, içeriğe az çok güvensem de yine anlam kaymaları mutlaka olmuştur. Eğer çevirilerin hatalı olduğunu düşünürseniz lütfen yorumlarda belirtin.
Bir yıl sonra 2012’de yine tesadüf o ki…Daha doğrusu zamanlama ancak o haftaya uyduğu için yine 8 Mart’da başka bir kentteyiz. Bu sefer 8 Mart olduğu ve Moskova’da olduğumuz için çok heyecanlıyım. IKD belgeseli için Emel ile 8 Mart’da muhtelif bir çekimi kaçırmış durumdayım:( Ama burası ne de olsa 1921 yılında gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) tarihin 8 Mart ve adının da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak saptandığı kent. Üstelik bugün tüm Rusya’da resmi tatil. Belaruskaya Metrosu’nda devrimci bir kadın heykelinin eline silahın yanına kırmızı bir karanfil yerleştirilmiş. Kurskaya Metrosu’ndan çıktığımızda akşam üzeri karanlığı yavaştan çökmeye başlamıştı ve dondurucu bir soğukta bavulları sürükleyerek otelimizi bulmaya çalışıyorduk.
Tren istasyonundan otele doğru giderken soğuk havanın da etkisi olacak, trafiği çok insanı az sokaklardan geçiyoruz. Otele yerleştikten sonra, kendimizi Kremlin Meydanı’na giden ”Ulitsa Pokrovka” caddesine atıyoruz. Sarı mimoza, ayıcıklı, kalpli aranjmanlar, büyük saksıdaki süs bitkileri, envayi çeşit çiçek kadınlarla birlikte dolaşıyor. Geçtiğimiz her kafenin camında ”8 Mapta” yazısının altında kocaman bir menü resmi ya da çikolata, kahve fotoğrafı olan posterler var. O kadar çok var ki, ”8 Mapta” Rusça öğrendiğim ilk kelime olarak hafızama kazınıyor. Kremlin Meydanı’na yaklaştıkça restaurantlar sınıf atlıyor, kürklü ve bakımlı kadınlar, yüksek topuklu ayakkabılarının üzerinde müthiş bir zerafetle tıngır mıngır yürüyor, lüks arabalardan inerek yanlarındaki erkeklerin kollarında restaurantların kapısından giriyor. Bu beklediğim bir görüntü değil, 8 Mart olduğu için değil, Putin 2-3 gün önce seçimleri kazandı, biz gelmeden önce sokaklar ve meydanlar, zafer ve protesto haykırışları, gösterileri ve binlerce insanla doluydu. Bu beklediğim bir hareketlilik değil…
İstanbul’da gösteriler Sultanahmet Meydanı’nda yapılmaz, orası tarihi kentin merkezidir. Taksim ve Kadıköy meydanları gösteri alanlarıdır. Sultanahmet meydanı eşittir Kremlin Meydanı. Yanlış yönde ilerlediğimizi düşünüyoruz ama hava kararmaya başladı ve şehri henüz algılayamadık. 8 Mart’da kadınların çiçek, çikolata ve hediyeler alması adettenmiş, şimdiyese yeni sistemin bir zorunluluğu haline dönüşmüş. Kremlin Meydanı’nın çevresi barikatlarla çevrilmiş, içeriye girmek yasak. Meydandaki buz pateni sahası gece etkinliklerine hazırlanıyor ve meydandaki devasal tarihi bir binadan dönüştürülen GUM Alışveriş Merkezi’nin içi hıncahınç dolu. Daha çok Sevgililer Günü heyacanı ve tüketimi hakim bugüne. Günümüzde Rusya’da 8 Mart kutlamalarına özellikle feministlerden büyük tepki geliyormuş, bunun sebebi de “kutlamaların kadınları birer cinsel obje olarak göstermesi ve kadınları çağdışı bir kalıba sokması” olarak belirtiliyormuş.
Gece otele dönünce internetten Moskova’daki 8 Mart etkinliklerini bulmaya çalışıyorum, nerde neyi kaçırdık acaba merakıyla… Donmuş nehire giren kadınlar varmış, sağlık sektörünün pahalanması sebebiyle sağlıklı kalmak için soğuk suya girmeyi çözüm olarak görmeyi protesto etmişler. başka bir habere rastlayamadım, Putin makamına kadınları kabul etmiş, sorunlarını dinlemiş, vaatlerde bulunmuş. Birkaç istatistiki bilgi var:
Rusya Kamuoyu Yoklama Merkezi VTSOM’un yaptığı ankete göre, Rus kadınlarının yüzde 63’ü günümüzde çocuk yetiştirmenin 15 yıl öncekinden daha zor olduğunu düşünüyor. Rus kadınları 15 yıl önce durumun daha da iyi olduğunu düşünüyorlarmış Ancak mesleki yaşamda erkeklerin gerisinde kalmak en üzücü sorunlardan birisiymiş. Yüzde 65’lik bir oran iş bulmakta çekilen zorluklardan ve erkeklere nazaran daha düşük pozisyonlarda çalışmaktan şikayetçi. Kadınların sosyal çevrede daha hakim konum elde etmesini düşünen yüzde 48’lik bir kesim, kadınların önemli pozisyonlarda iş bulmasının oldukça zor olduğunu düşünüyor. Rusların yüzde 57’lik bir kesimi daha dolgun maaş alma konusunda erkekleri daha şanslı bulurken, sadece yüzde 5’lik bir kesim kadınlara şans tanıyor. Sağlık ve güzellik hakkında Rusların yüzde 51’i ilerleme kaydedildiğini düşünüyor. Geçen sene yüzde 25 olarak kaydedilmiş.
Bir de dönünce Rusya’da kadın mücadelesi tarihi nedir diye de merak ediyorum. Meraklısı için Çarlık Rusya’sından 1924 yılına kadar oldukça ayrıntılı bir şekilde bu süreci anlatan bir yazı var. http://www.ozgurlukdunyasi.org/arsiv/4-sayi-210/24-ekim-devrimi-ve-kadn
fotoğraflar © Ilgın Erarslan Yanmaz
Benzer Yazılar
-
Başkalarının Acıları
15 Kasım 2023 // 0 YorumFotoğraflar: WAR REMNATS MUSEUM Ho Chi Minh – Vietnam 2011 ‘WAR REMNATS MUSEUM’ Vietnam ha...
-
Salar de Uyuni'de Tuz Gölü'nde - Bolivya
23 Aralık 2022 // 0 YorumThunupa Dağ Tanrıçası kendine eş olarak Q’osqo Dağ Tanrısını seçer. Bir kaç yıl mutlu yaşadıktan son...
-
Bolivya'da Gökkuşağı ve Wiphala Bayrağı
23 Aralık 2022 // 0 YorumYağmur ve güneşin çocuğu gökkuşağının en sevdiği aylardan, Eylül. ...
-
Venedik Maske Festivali'nden Covid 19'a ''MASKE''
21 Aralık 2022 // 0 YorumMaske: (TDK) 1. isim Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için y...