40 Renk Fotoğraf Projesi – 1. Renk Hindistan / ''Yollarda''

12 Ocak 2011   // 0 Yorum


Yazının sonunda Hinduism Today editörü Acharya Palaniswami’nin, Hindistan trafiğini mizahi bir şekilde anlattığı makalesinde yer verdiği, yolların on kuralını maddeleyen tartışmalı ama eğlenceli bir metnini bulacaksınız. Vaktiniz olursa okumanızı öneririm. Tur liderimiz Teoman Cimit yolculuğumuzda bu maddelerden paragraflar okumuştu. Ben de dönüşte sıkıca araştırıp metnin orjinalini buldum. İngilizceden çevirisini yapan kardeşim Ayşe Erarslan’a çok teşekkür ediyorum.

40 Renk Fotoğraf Projesi’nin (www.40renk.com) ilk rengi için gittiğimiz Hindistan’da trafik ülkenin ruhunu ortaya çıkarır. Cesaretlidir, her türlü zorluğu aşar. Yoğundur, anlaşılamayacak düzeyde karışıktır, vahşidir. Çeviktir, toplu halde yaşar ve içine kapanık değildir. Özgürlüğü kanunlardan daha çok sever.

Hindistan’daki 1 milyar üç yüz milyona ulaşmış nüfus 1998 verilerine göre 62,915 km’lik tren yolunda ve 3.319, 644 km’lik karayolunda durmadan yolculuk yapar. Çoğunlukla kendi ile birlikte işini, aşını, ailesini, ürününü de beraberinde götürür. Tekstil, tarım ürünleri, kimyasallar, madenler, hayvanlar da oradan oraya taşınır. Hal böyle olunca Hindistan’da ulaşımdan çok bence taşımacılıktan bahsetmek gerekir.

 

Hindistan’da trafik eski bir İngiliz sömürgesi olduğu için soldan akar. Bu ülkeye ilk gittiğimde taşımacılık ve ulaşım amaçlı bu kadar çok çeşit ve basitçe dizayn edilmiş aracı aynı anda trafikte görünce çok şaşırmıştım. Hele de bunca aracın aynı anda kornaya basarak, bildiğimiz tüm trafik kurallarını çiğneyerek ve neredeyse hiç çarpışmayarak vızır vızır yol almalarına inanamamıştım. Hindistan trafiği insanı allak bullak eder. Şoför sadece önüne bakar. Arkadakinin onu kornayla ikaz etmesini bekler yani dikiz aynası gereksizdir. Hatta otobüslerin ve kamyonların arkalarında büyük harflerle yazılmış “Horn Please”, “Blow Horn”, “Use dipper at night” gibi ifadeler vardır. Trafiğe kargaşa ve gürültü hakimdir. Karmaşık hatta kaotik olan bu yapıda sistem kendi kendini düzenlemiş. Ve sanırsam bu düzen hoşgörülü, güleç yüzlü, sakin, Hindu sabrına ve kültürüne sahip şoförler ve yayalar sayesinde oluşmuş. Araçlar ve insanlar birbirlerine çarpsalar bile hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ediyorlar.

Bisiklet Rikşa (Bicycle Rikshaw) halk arasında “Saykıl’’ da 2 kişi rahatlıkla oturabilir. Yokuş yukarı yol gidildiğinde ya da yük çok ağır geldiğinde rikşacı pedal gücünden değil itme gücünden faydalanır. Rikşa sürücüsünün yolu biliyorum lafına turist olarak hiç güvenmeyin ama Hindistan’da kaybolmak neredeyse imkansız merak etmeyin.İnsanın önde koştuğu rikşalar ise Hindistan’da yasaklanmıştır.Motorlu Rikşa (Auto-Rickshaw) halk arasında : “Oto“ basit motosiklet motoru ile çalışan minik birer taksi gibidir. Küçük boyutları ile her yere girip çıkarlar, her türlü eşyayı taşırlar. Turistseniz çoğunda hint müzikleri eşliğinde ve dikiz aynasından sizi gözleyen 2 çift kara gözle son sürat yol alırsınız. Motorlu Büyük Rikşa halk arasında Vikram diye adlandırılır 8 kişilik oturacak yeri bulunmasına karşın iyi bir yerleştirme ile 12 – 15 kadar bile yolcu alabilir. Genellikle şehirlerin uzak semtlerine ve bazen de komşu kasabalara kadar sefer yaparlar.

Toplu taşıma araçları gündelik ihtiyacı karşılamaktan uzaktır, demodedir. Klimalı ve modern olanları ise zaten fakir olan halk için çoğunlukla lükstür. Şehir içinde çalışan belediye otobüslerine her ne kadar binmek istesem de kalabalıktan inemeyeceğimi düşündüğümden cesaret edemedim. Şehirlerarası otobüslerin“Ordinary Class” diye bir tipi vardır. Bunlar TATA marka kamyondan bozma eski otobüslerdir. 1945 yılında kurulan Tata Motors Hindistan’ın en büyük şirketidir. Dünyanın dördüncü büyük kamyon ve ikinci büyük otobüs üreticisidir. 1954’den bu yana Hindistan yollarında 4 milyon adet Tata aracı bulunmaktadır. Ben ilk Hindistan’a gidişimde bu otobüslerden birine binmiştim; yıllardır bakım görmemiş gibi duran yollarda hoplaya zıplaya içimiz dışımıza çıkmıştı. Yataklı olan otobüsleri ise sadece yolda giderken gördüm ama binmeye fırsatım olmadı.

akşam trafiğinde bir motorsiklette 4 çocuk ve 2 yetişkin

Araçlar yüklerinden fazlasını taşır; kamyonu, rikşası, otobüsü, motoru, treni fark etmez hepsinden yükler, insanlar, hayvanlar sarkar.

Hint trafiği, Hint toplumu gibi, sıkı kast sistemi ile şekillendirilmiştir. Öncelikli inekler, filler, ağır kamyonlar, otobüsler, resmi arabalar, develer, kamyonlar, cipler, öküz arabaları, özel otomobiller, motosikletler, scooterlar, binek arabaları, pedallı binek arabaları, keçiler, yük taşıyan bisikletler, el arabaları, yolcu taşıyan bisikletler, köpekler ve yayalar yolda yer alırlar.

Hindistan’da taşımacılık en ucuz maliyet hesabına dayanılarak insanlarla, develerle, öküzlerle, fillerle ve diğer binek hayvanları ile de yapılır. Büyük şehirlerde olsun, kırsal kesimde olsun ulaşımda bisiklet ve motorsiklet çok yaygındır. İnekler ise belki de yolların keyfini süren tek canlıdır. Kutsal oldukları inancı ile etleri yenmediği gibi dokunulmazlıkları da vardır. İsterse yolun ortasında yatsın, isterse trafiğin tersine yol alsın; siz yolunuzu değiştirirsiniz ama onun rahatını bozmazsınız.

Hindistan’daki demiryolu ağı Asya’nın en büyük, dünyanın ikinci en büyük ağıdır üç sınıfa ayrılır. A) Unreserved (rezervasyonsuz) sınıf: Rezervasyon yapılmayan halk sınıfı diyeceğimiz trenlerde ise ayakta duracak yer olmadığı gibi trene binmek ve inmek ise gerçekten imkansız gibidir. B) Sleeper (yataklı) sınıf: Kompartman sistemi yoktur, tüm koridorda ranzalı yatak sistemi vardır. C) Kendi içinde yine sınıflara ayrılan birinci mevkii: Klimalı ve çarşaflı yataklı kompartmanları bulunur. Tüm bunların dışında trenine göre de bir ayrım yapılmaktadır. Biz Shatabdi trenlerinin ‘’executive chair car’’ olanında yolculuk yaptık. Yol boyunca sıcak yemek, kuruyemiş, çay, dondurma, çerez servisi yapıldı ve klima gerçekten çalışıyordu, tabi ki yaklaşık 1020 rupi karşılığında. Jan Shatabdi ve Rajdhani Express diğerleridir. Ayrıca banliyö trenleri özellikle büyük şehirlerde ulaşımı sağlar.

Kaynaklar:

http://www.hindistangezi.com‘’Hindistan’’ Bülent Demirdurak
‘’Namaste Hindistan’’ Özcan Yurdalan

Hint yollarında seyahat ses, gösteri ve deneyimden oluşan neredeyse sanrısal bir iksirdir. Sıklıkla hem yürekler acısı, hem neşelendiren, bazen gülünç ama her zaman unutulmaz ve son derece tehlikelidir. Kullanıcıların çoğu, Bharat Otoyol Kodunun Rickshawsutra’ya dayalı bir sürümüne uyarlar. Bu kod yolun kurallarını on maddede özetleyen tartışmalı Sanskritçe bir metindir.

Madde I:
Ölümsüzlük varsayımı tüm seyahat edenlerde olmalıdır. Eğer ölüm korkutuyorsa evde kal. Hindistan dünyanın ilk toplu taşıma sistemine sahip olduğundan bu sistem “kitle yolları yönetir” olarak tanımlanır. Eğer daha büyüksen, başka hangi koşullar geçerli olursa olsun hakkı sana aittir.Ancak kaza halinde bu kural tersine döner ve kazaya karışan büyük aracın sürücüsü muhtemel suçludur ve yoldan geçenler tarafından yasa gerekli cezayı vermez korkusuyla çabukça dövülebilir.

Madde II:
Hint trafiği, Hint toplumu gibi, sıkı kast sistemi ile şekillendirilmiştir. Bu önceliğe her zaman itibar edilmelidir. Sırayla yol verilecekler:

İnekler, filler, ağır kamyonlar, otobüsler, resmi arabalar, develer, kamyonlar, bufalolar, cipler, öküz arabaları, özel otomobiller, motosikletler, scooterlar, binek arabaları, domuzlar, pedallı binek arabaları, keçiler, yük taşıyan bisikletler, el arabaları, yolcu taşıyan bisikletler, köpekler ve yayalar. 1992’de eklenen madde: Önde olan araba her harekette özgürdür. Arkadakiler ona boyun eğmek zorundadırlar.

Madde III:
Tüm tekerlekli araçlar şu kurala uygun sürülmelidir: Yavaş olmak tereddüt etmektir, frenlemek başarısız olmaktır, durmak bir yenilgidir.Bu sürücülerinin mantrasıdır. Bu kuralın gözetilmesinde her lisanslı sürücüden üc şey beklenir: iyi bir korna, iyi frenler ve iyi şans.

Madde IV:
Otomobillerde korna kullanımı (ayrıca sesli çamurluk ya da işitsel muska olarak bilinir) zorunludur. Kornayı bir dakikadan daha uzun bir süre dikkate almayan sürücüler hukuki olarak en geniş ölçüde cezalandırılır.

1. Kısa acil korna yalvarma belirtisidir, mesela köpekleri, binek arabalarını ve yayaları yoldan uzaklaştırmak gibi. Seni rahatlıkla görebilseler bile, en azından biraz bağırmazsan senin varlığını fark etmeyeceklerdir.
2. Uzun umutsuz korna üstünlük gösterir. Örneğin, doğru yaklaşan kamyona: “Ben duramayacak kadar hızlı gidiyorum, yavaşlamazsan ikimiz de öleceğiz.”
3. Tek korna şu anlama gelir: “Ben 870 milyon Hintli arasında tanıdığım birini gördüm”, ya da “Yolda bir kuş var ki bu hızda arabanın ön camından girebilir” ya da “Son iki dakikadır kornamı çalmadım”.
4. Aralıksız korna iki anlama gelebilir: A) Dikkatli, profesyonel bir soför yaklaşıyor. B) Sürücü yolu temizlemek için iki dakikadır kafası kornada uyukluyor.
Kamyonlar ve otobüslerde bütün kornalar aynı anlama gelir: “12,5 tonluk çok büyük uzun römorklu bir kamyonun kontrolü bende, yorgunum, gideceğim yere geç kaldım, ölümden korkmuyorum, durmaya niyetim yok. Akıllı ol”.

Madde V:
Kaza görürsen asla durma. Sadece birinci maddede belirtildigi gibi mağdurları yumruklamak için durabilirsin. Parçalanmış metal yığınının yanından geçerken “Bu karma” diye düşünerek üzüntünü göster ya da büyük bir çarpışmaysa “Bu truckma” diyerek. Bütün manevralardan, korna kullanımından ve engelleyici eylemlerden otomotiv kaynaklı adrenalin akışının bozulmaması için en son ana kadar kaçınılmalıdır.

Madde VI:
Emniyet kemeri olmaması durumunda (emniyet kemeri tanrı gibi Hindistan’da her yerde mevcuttur) arabadakiler kadife çiçeği tacı giymelidirler. Bu her an takılı tutulmalıdır. Varis noktasına gelindiğinde, ağlamaklı bir dua kaçınılmazdır. Kişinin en sevdiği tapınağa yapacağı bağış seçime kalmıştır.

Madde VII:
1. Yol hakları: Soldan trafiğe girişin önceliği vardır. Aynı zamanda sağdan ve ortadan da.
2. Dar yollardaki disiplin kuralları:Araçlar yolun yarısına kadar girebilirler. Beyaz çizgiler –eğer varlarsa- aracın yolun ortasından gitmesi için kullanılır. Eğer benzer şekilde giden araçlar yaklaşırsa, seni korkak bir yol savaşçısı yapmamaları ve merhametsizce en yakın çeltik arazisine götürmemeleri için pozisyonu son ana kadar değiştirme.

Madde VIII:
Hız: Araçların hızının kontrolü her köyün ve komünitinin sorumluluğundadır. İşaretler işe yaramadığından ve trafik mümkün olan en fazla hızda hareket ettiğinden, kontrol iyi planlanmış bir yol kayıtsızlığı tarafından yapılır. Saatte 80 kilometrelik bir yolun özenli bir şekilde her 25 yılda bir bakımı sağlanır ve saatte 40 kilometrelik bir anayol için bakıma hiç gerek duyulmaz.
Tek yönlü yuvarlak kavşak: Hindistan tek yönlü yuvarlak kavşakları tanımaz. Kavşakların ortasındaki göstermelik trafik adalarının trafik idaresiyle ilgili bir fonksiyonu yoktur.

Madde IX:

Sollama mecburidir. Her hareket halindeki araba diğer hareket halindeki arabayı sollamakla yükümlüdür. Daha önce sollama olup olmamasından veya acelenin olup olmamasından bağımsız olarak. Sollama uygun koşullarda yapılmalıdır, yaklaşmakta olan trafikte, kör virajlarda, kavşaklarda ve köy/şehir merkezlerinin ortasında. Kendi arabanla solladığın araba arasında iki inçten fazla mesafeye izin verilmemektedir, bisiklet ve yaya arasında ise iki milimetre. Eğer iki kamyon bir yolcu arabasını sollamaya kalkışırlarsa, diğer arabaların dar bir köprüde ve yol kenarında alacak bir kaza için beklemeleri ve sollama işlemlerine başlamaları tavsiye edilir.

Neticede kural şudur: Eğer bir araba diğerinin önündeyse, diğer arabaların onu sollamasını–ambulansların bile- şeritler arasında hünerli bir şekilde direksiyonu kırarak engellemelidir. Bu şekilde kimsenin bir Hintliyi geçemeyeceğini söyleyen eski gelenek korunmuş olur.
Madde X:
Sekizden fazla kişi tek koltuklu bir scootera binmemelidir. Ve bir trenin ya da otobüsün dışında oturan ya da sallanan yolcular hiçbir şekilde aracın içindeki koltuk sayısının iki katini aşmamalıdırlar. Dört veya daha fazla şeritli yollar, eğer yapılırlarsa, her on milde bir tek şeritli bir köprüden ya da ufak bir köyden geçmek zorundadırlar. Trafik görevlileri kolej seviyesinde en az 10 saatlik Kaos Teorisi ve hayvancılık bilgisine sahip olmalıdırlar. Gujarat eyaleti her türlü mizahi laf atmadan ve imadan muaftırlar, çünkü Hindistan’daki en iyi yollara sahiptir.

Hindistan’ın trafiği ülkenin ruhunu ortaya çıkarır. Hindistan cesaretlidir ve her türlü zorluğu asar. Yoğundur, anlaşılamayacak düzeyde karışıktır ve biraz da vahşidir. Çeviktir, toplu halde yaşar ve içine kapanık değildir. Özgürlüğü kanunlardan daha çok sever. Değerli kontrolün ara yollarında güveni tercih ederken o güvenin ruhsal oluşumdaki yüksek yolunu tehlikeye atar.

fotoğrafları büyük görmek için üzerine tıklayabilirsiniz © Ilgın Erarslan Yanmaz

 


Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.